19 Mayıs 2009 Salı

Bu öykü bitmez..


Nebil'in nefesinden..

Kurşundan da ağırdı söz
Aktı damarlarımdan Asi
Doldu ciğerlerime
Taze kokusu toprağın

Bilmeli insan
Ölmek değil zor olan
Zor değil
Hoş geldin demek ölüme
Bilesiniz
İçim rahat
Yasladım başımı namluya
Uykuya dalar gibi..

Zor olan;
Kekik kokusunu dağlarımın
Koklayamadan bir daha
Duyamadan zafer türküsünü
Kavgamızın
Saplamasıdır bıçağı
Dost bildiğim ellerin

Bilmeli insan,
Gardiyandı yoldaşım
Mahpusuydum canımdan da ötenin
Ölüm alnımdaydı
Özgürlük yamacımda
Ne damlar,
Ne duvarlar
Tanıktı
Firarlarıma
Düşünmedim bir kez bile
Engel oldu onurum

Yastık yaparak ellerimi
Uzandım yatağa
Ölümü bekler gibi değil
Diktim gözlerimi tavana
Asi olup aktı gözlerimden
Her ne varsa yaşanmış

Bu benim yolculuğum
Bir yere varmaz
Gider gelir ışıklar
Bir dost eli uzanmaz

Karanlıktı gece
Sırdaş oldum yıldızlarla
Birden
Göz kırptı
En kırmızı olanı
Kimseler görmesin gibi
Kapadım gözlerimi..

Ne kadar özlemişim Asiyi
Ne kadar özlemişim meğer
Asinin kenarında hayal kurmayı
Ne kadar özlemişim her şeyi

Vuruldum
Aktı damarlarımdan Asi
Suladı çorak toprağı
Koktu Antakya gibi
Dayadım kulağımı
Duydum sesini anamın
Kusura bakmayın yoldaşlar
Artık gitme vaktidir
Hoşçakalın

M.Y. (Bitmedi..)

Hiç yorum yok: